Depremin oluşması ile ilgili en önemli faktör fay hatlarının tesbitidir.
Fay hatları ilgili genel bilgiler şöyle değerlendirilmektedir.
Yerkabuğu kayaçlarının zıt yönlü sıkıştırma ya da gerilme kuvvetlerinin etkisiyle koparak birbirine göre yer değiştirmesi sonucunda ortaya çıkan yapıya kırık ya da fay denilmektedir.
Kırıkların uzunluğu birkaç santimetreden, yüzlerce kilometreye kadar olabilmektedir.
Kırıkların dağılımı düzensizdir; bazı geniş alanlarda hiç kırık bulunmazken, bazılarında da değişen boyutlarda sayısız kırık yer alır. Kırıklar yatay, düşey ya da belirli bir açıyla eğimli olabilir.
Kırıklar genellikle tektonik etkinliğin görüldüğü bölgelerde, bu hareketlerin sonucunda oluşur. Özelliklerini ve boyutlarını ise, etkisi altında kaldığı tektonik hareketlere bağlı olarak kazanırlar.
Bazı bölgelerde kırık görülmemesinin nedeni, bu bölgelerin herhangi bir tektonik hareketin etkisi altında bulunmamasıdır.
Yeryüzünde meydana gelen depremlerin bir nedeni, volkanik bölgelerde yerkabuğunun altındaki erimiş kayaçların hareket etmesidir.
Ancak bu tür depremler hafif sarsıntılardır. Asıl büyük depremler, yerkabuğundaki kırıklıkların oluşturduğu fay hatları (kırık kuşakları) boyunca görülür. Büyük kütleler halindeki yerkabuğu katmanlarının birbirinden farklı hareketleri kırık kuşağı boyunca büyük bir gerilim oluşturur.
Kırık kuşağının her iki yanındaki kayaçlar bir yay gibi gerilir. Sonra birdenbire kayaçların direnci kırılır ve büyük kütleler halindeki yerkabuğu katmanları harekete geçer, gergin kayalar serbest bırakılmış bir yay gibi titreşir.
Aslında yerkabuğunun kırık kuşağı boyunca hareketi, en şiddetli depremlerde bile yalnızca birkaç metredir.
Ama bu hareket bir dakika kadar bir süreyle yerkabuğunu ileri geri, aşağı yukarı sarsacak kadar şiddetlidir.
TÜRKİYEDEKİ FAY HATLARI
Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF): Saroz Körfezi’nden başlar, Marmara Denizi, Sapanca Gölü, Adapazarı, Tosya ve Erzincan üzerinden Van Gölü kuzeyine kadar uzanır.
Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF): Hatay grabeninden başlar, K. Maraş, Adıyaman, Malatya ve Elazığ ovalarından geçerek Bingöl’e kadar sokulur.
Batı Anadolu Fay Hattı (BAF): Ege Bölgesi’nde, kuzeyden güneye doğru uzanan çok sayıdaki fay hatlarından oluşur.
Fay hatları, yer kabuğunun zayıf ve hareket halindeki bölgeleridir. Volkanik sahalar, genç kıvrım dağları ve deprem alanlarının uzanışı fay hatlarıyla paralellik gösterir.
TÜRKİYE’DEKİ DEPREM ALANLARI
Türkiye nüfusunun % 60'a yakını, faal olan ve zarar verebilen deprem alanları üzerinde yerleşmiştir.
Daha önce görülen Erzurum, Erzincan, Van, Bolu, Çankırı, Tokat, Adapazarı, Kütahya, Burdur, Lice, Bingöl, Dinar, Ceyhan, Gölcük ve Düzce depremlerinin büyük oranda can ve mal kaybına neden olmasında, bu kentlerin fay hatları üzerinde yer almalarının önemli rolü olmuştur.
Konya Ovası, Karaman, Mersin (Taşeli Plâtosu çevresi), Ergene Havzası ve Mardin Eşiği deprem bakımından tehlikesi az olan yerlerdir.
Türkiye'nin diri fay haritası önümüzdeki günlerde hazır"
65. Jeoloji Kurultayı'na katılan Enerji Bakanı Taner Yıldız, diri fay hatlarının hemen hemen iki katına çıktığı bir dönemde diri fay hattı haritasının önemini arttırdığını söyledi
02 Nisan 2012 Pazartesi, 15:23:45
Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü'nde düzenlenen ''65. Türkiye Jeoloji Kurultayı''na katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, burada yaptığı konuşmada, geleneksel hale gelen Kurultayın hem sektöre hem de ülkeye hayırlı olmasını diledi. Jeoloji mühendislerinin fonksiyonlarını artırmak istediklerini ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün (MİGEM) yaptığı kanun değişikliğiyle bunu sağladıklarını anlatan Yıldız, yapılan bu çalışmaların çok önemli olduğunu ifade etti.
Bakan Yıldız, jeoloji sektöründe çok önemli bir değişim yaşandığını dile getirerek, kamuda yetişen mühendislerin özel sektörü tercih ettiğini, bunun da toplam sektör için bir kazanım olduğunu söyledi. MTA'da bir usta-çırak ilişkisinin yeniden kurulduğunu belirten Yıldız, yeniden yapılanma sürecine giden kurumun, çok önemli hizmetler sunduğunu kaydetti.
Jeoloji mühendislerinin öneminin giderek arttığını, geçen yıl maden mühendislerinden daha çok jeoloji mühendisi istihdam edildiğini anlatan Yıldız, şöyle konuştu: ''Özellikle maden ve jeoloji uzmanlarının önemli isimlerinin burada olduğunu biliyorum. Politikalarımızı oluştururken özellikle madencilik alanında, yeraltı kaynaklarının yüksek katma değer oluşturduğunu ve gayri safi yurtiçi hasılamız için önemli bir rezerv olduğunu bilmekteyiz. Enerji ve sanayi hammadde talebinin güvenli ve ekonomik olarak karşılanması, bu tür kurultaylar vesilesiyle olmaktadır. Arz kaynaklarının çeşitlenmesi de yine burada belirlenmektedir. Bu kadar yüksek katma değerin ekonomiye kazandırılması, en temel hedeflerimizdendir.''
YENİ FAY HARİTASI
Arama faaliyetlerine ve analiz laboratuvarlarına ayırdıkları yatırım bütçelerinin önemini vurgulayan Yıldız, jeoloji haritalarının güncellenmesinin çok önemli olduğunu söyledi.
Kuzey Anadolu Fay Atlası ile Doğu Anadolu Fay Atlası'nda 1/500000'lik haritaların hazırlanarak basılmasının çok önemli olduğunu dile getiren Yıldız, ''Türkiye'nin diri fay haritasını önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşacağız. 1992'lerden bu yana güncellenmemişti. Diri fay hatları sayısının hemen hemen iki katına çıktığı bir ortamda güncellenmesi önemli'' diye konuştu.
kaynak:Habertürk
1 yorum:
Kullanılan diri fay haritası çok yanlış. Bir çok diri fay üzerinde yok. MTA nın diri fy haritlarından faydalanılması önerilir.
Yorum Gönder